
2024’te Öne Çıkacak 5 Dijital Dönüşüm Trendi
2023’te büyük bir ivme kazanan teknolojik ilerlemeler, 2024 yılında da devam edecek. İşletmeler de geleceğe adını yazdırabilmek için bu gelişmelere ayak uydurmaya çalışıyor. Dijital dönüşüm süreçlerini yeni trendlere göre belirleyen şirketlerin en önemli avantajlarından biri rekabet gücü. Zira teknolojik yeniliklere hızlı uyum sağlayan işletmeler; ihtiyaçlara daha hızlı çözümler üretebilirken, çalışan ve müşteri deneyimini de yukarılara taşıyabiliyor.
Bu yazımızda 2023’te yükselişe geçen ve 2024’te de dönüşümüne tanıklık edeceğimiz dijital dönüşüm trendlerini anlattık.
2023 ve 2024’te yükselen dijital dönüşüm trendleri neler oldu?
2023 yılı; veri bilimi, otomasyon ve yapay zekânın yılı oldu diyebiliriz. İşletmeler, iş süreçlerinin verimliliğini artıracak ve işlemleri otomatikleştirecek teknolojilere yönelerek rekabetçi güçlerini artırmaya yöneldiler. 2024’te de durum değişmedi aslında. Dijital dönüşüm, işletmeler arasında giderek artıyor. Küresel araştırmalar, 2026 yılına kadar dijital dönüşüm için dünya çapında yaklaşık 3,4 trilyon dolar harcanacağını tahmin ediyor. Şirketlerin 2024 yılında yoğunlaşacağı dijital dönüşüm trendlerinden bazıları şöyle:
Yapay zekâ (AI) ve makine öğrenmesi (ML)
2023, işletmelerde ham madde tedarikinden atık yönetimine, çalışan deneyiminden müşteri memnuniyetine kadar yapay zekânın her alanda görüldüğü bir yıl oldu. Yapay zekâ 2024’te de yerini koruyacak. 2023 yılından bu yana her geçen gün daha da gelişen bu teknolojinin yeni uygulamaları ortaya çıkmaya devam ediyor. En bilinen uygulamalar olan görüntü ve ses oluşturma, navigasyon ve sesli asistanlar dışında yapay zekânın veri işleme yeteneği de giderek daha iyi bir hale geldi. Kuruluşlar, verimliliği artırmak ve içgörüler sağlamak amacıyla büyük verileri yapay zekâ aracılığıyla işleyebiliyor. Makine öğrenmesi teknolojisi sayesinde zahmetli ve uzun sürebilecek işlemler daha kısa zamanda ve kolaylıkla yürütülebiliyor. Elde edilen çıktılara göre işletmenin kârlılığı artırılabiliyor. Yapay zekâ, makine öğrenmesi ve doğal dil işleme gibi özellikleriyle işletmeler için önem taşıyor. Büyük verilerin analizini mümkün kılan bu özellikler, şirketlerin müşteri deneyimi ve süreç geliştirme çabalarında rekabetçi gücü artıran gelişmeler sağlayabiliyor.
Robotik süreç otomasyonu (RPA)
Otomasyon kullanmak, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesi anlamına geliyor. Robotik süreç otomasyonu da iş süreçlerindeki tekrarlanabilir görevlerin yazılım robotları aracılığıyla yürütülmesi demek. Yani çalışanların dijital uygulamalar üzerinde gerçekleştirdiği işlemleri taklit edebilen bu teknoloji; kurumsal uygulamalara giriş yapabiliyor, dosyaları açıp taşıyabiliyor, e-postaları sınıflandırabiliyor ve verileri işleyerek analiz edip raporlayabiliyor.
Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR)
1960’lardan bu yana gelişimini sürdüren sanal gerçeklik teknolojisi, 2023’te metaverse kavramının da gündeme gelmesiyle ivme kazandı. Ekran teknolojisindeki gelişmelerle daha hafif ve taşınabilir VR gözlükler ortaya çıktı. Kullanıcılara dijital ortamda benzersiz bir deneyim sunan sanal gerçeklik; VR oyunlar, eğitim, mimari ve sağlık alanındaki simülasyonlar gibi birçok uygulamanın geliştirilmesine imkân tanıdı. Sanal gerçeklik 2024’te de dijital trendlerde yerini koruyacak bir teknoloji olacak. 2024’te VR teknolojisi, yapay zekânın gelişen görselleştirme yetenekleriyle birlikte etki alanını genişletebilir. Oyunlar ve simülasyonların ötesine geçerek daha gerçekçi deneyimler yaşanması mümkün olabilir. Örneğin işletmeler, müşterilerine daha gerçekçi ve sürükleyici deneyimler sunabilir. Bu sayede müşteri memnuniyeti artarken şirketin rekabet gücü de önemli ölçüde yükselebilir.
Nesnelerin interneti (IoT)
Farklı cihaz ve sensörlerin internete bağlanarak veya özel bir ağ vasıtasıyla birbirleriyle iletişim kurmasına nesnelerin interneti (IoT) deniyor. Bu cihazlar, aralarında kurdukları etkileşimle çeşitli işlemleri gerçekleştirebiliyorlar. Nesnelerin interneti teknolojisi; akıllı ev sistemleri, giyilebilir teknolojiler, akıllı otomobiller gibi yenilikçi çözümlerin hayata geçirilmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca işletmelere verimlilik artışı, müşteri deneyimini iyileştirme, veri analitiği ve karar desteği alanlarında da fayda sağlıyor. Bu teknoloji, 2024 yılında da dijital dönüşüm trendleri içinde yer alacak. Machina Research’ün küresel pazar tahminlerine göre nesnelerin interneti ile 2024’ün sonuna kadar yaklaşık 25 milyar bağlantı kurulacak. Ayrıca birbirine bağlanan cihaz ve ekipmanların bulundukları ortamlarla ilgili daha fazla gerçek zamanlı veri üretilebilecek.
5G teknolojisi
5G teknolojisi de 2023 yılının yükselen teknolojik trendlerinden biri. Bağlantı hızını yükselten 5G, VR teknolojisini ve bulut tabanlı uygulamaları bir araya getirerek kullanıcı deneyiminde devrimsel bir gelişim yaratabilir. Fabrikalarda ve işletmelerde operasyonların izlenebilmesini ve kolaylaştırılabilmesini sağlayabilir. Öte yandan yüksek çözünürlüklü kameralar ile güvenliğin sağlanması ve akıllı şebeke kontrolü gibi önemli süreçlerde de avantaj sağlayabilir.
“Dijital dönüşüm, işletmeler arasında giderek artıyor. Küresel araştırmalar, 2026 yılına kadar dijital dönüşüm için dünya çapında yaklaşık 3,4 trilyon dolar harcanacağını tahmin ediyor.”
Siber güvenlik
Yapay zekânın sunduğu yenilikler, siber güvenlik alanında hem kişilerin hem de kurumların daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Bu noktada siber güvenlik teknolojileri de giderek önem kazanıyor. Çeşitli veri ihlallerine ve büyük kayıplara yol açabilecek siber saldırılara karşı daha etkili koruma yöntemlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulabilir. Zira her yeni saldırı, yeni bir koruma yönteminin geliştirilmesine yol açabiliyor. Bu alanda da yapay zekânın tehditleri daha hızlı tespit etme ve zamanında müdahalede bulunma yetenekleri kritik önem taşıyor.
Doğa dostu teknolojiler
İklim değişikliğinin yıkıcı etkileri günden güne kendini gösteriyor. Küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma hedefine ulaşabilmek adına devletler ve kurumlar, iklim eylemi planları hazırlıyorlar. 28. Taraflar Konferansı COP28’de alınan emisyon azaltımı ve fosil yakıtlardan kademeli çıkış kararları, doğa dostu teknolojilerin teşvik edilmesini sağlıyor. Bu kararlara ulaşmak, doğa dostu teknolojilerin süreçlere entegre edilmesiyle mümkün olabilir. Böylelikle işletmelerin verimliliği artarken ihtiyaç duyduğu enerji miktarı azalacağı için iklim duyarlılığı da artabilir. Bu da paydaş ve müşteri memnuniyetini destekleyerek işletmenin rekabetçi gücünü yükseltebilir.
Dijital dönüşümü her alanda destekliyoruz
SOCAR Türkiye olarak ekonomik ve sosyal sorumluluklarımızın bilinciyle tüm paydaşlarımıza değer katan entegre bir enerji şirketi olma vizyonumuzla hareket ediyoruz. Sürdürülebilir bir yaşama sosyal, ekonomik ve çevresel fayda sağlamak için en ileri teknolojilerle çalışan öncü bir şirket olarak dijital dönüşümü her alanda destekliyoruz. Kurumsal ve üretim süreçlerinin her noktasında dijitalin gücü ile iş dönüşümüne odaklanıyoruz. Bu kapsamda özellikle Video/Görüntü/Ses İşleme, Süreç Madenciliği, Chatbot, IoT (Nesnelerin İnterneti), GIS (Coğrafi Bilgi Sistemi), Self Service Analytics, Drone (İnsansız Hava Araçları) konularında proje çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bugünün enerjisiyle yarınlar için çalışıyoruz.