5 dk

Yapay Zekâ Enerji Şirketlerine Nasıl Yön Veriyor?

Dijital Dönüşüm 28.09.2022

Dijital dönüşümle hayatımıza giren kavramlardan biri de şüphesiz yapay zekâ ve makine öğrenimi. Çarpıcı bir hızla gelişen bu teknolojiler yer aldığı birçok sektörü de dönüştürmeyi ihmal etmiyor. Bu kapsamda öne çıkan iş kollarından biri de enerji sektörü . Zamanın nabzını tutan birçok enerji şirketi günümüzde yapay zekâ ve makine öğrenimi tekniklerine yatırım yapmayı önceliğine alıyor. Üretim, operasyonel süreçler, tedarik, iş sağlığı ve güvenliği de dahil olmak üzere faaliyet gösterdikleri alanlarda yapay zekâ teknolojilerini işleterek tüm dünyaya ilham veren adımlar atıyorlar.
Peki ama yapay zekâ ve makine öğrenimi teknikleri enerji sektörü içerisinde kendine nasıl bir yer buldu? Hangi alanlarda daha çok kullanılıyor? Sağladığı faydalar neler? Gelin şimdi bu yenilikçi yöntemlerin enerji sektörüne kazandırdıklarına birlikte bakalım…
Yenilenebilir Enerji Çözümleri
Enerji üretimi içerisinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artıyor. Küresel yenilenebilir enerji topluluğu REN21 tarafından yayımlanan güncel rapora göre dünya genelinde toplam kurulu yenilenebilir güç kapasitesi 2021 yılında %11 artarak yaklaşık 3,146 GW'a ulaşmış durumda. Fakat 2050’ye kadar net sıfır hedefine ulaşmak için bu oranın daha da artması gerekiyor. Bu aşamada yapay zekâ uygulamaları enerji şirketleri için yol gösterici olabilir. Nasıl mı?
Yapay zekâ, yenilenebilir enerjinin üretimi, iletimi ve kullanımı sırasında akıllı bir koordinasyon ağı oluşturabiliyor. Söz konusu süreçler içerisindeki verileri izleyerek, içgörüleri tanımlayabiliyor, bu sayede zaman içerisinde olası sonuçların modellenerek öngörülmesine yardımcı oluyor. Sonuçta da faaliyetlerin mümkün olan en düşük hata payı ile gerçekleşmesi sağlanabiliyor.
Şebeke operasyonları ve optimizasyonları sırasında yapay zekânın katkıları hafife alınmayacak kadar büyük. Kullanıcılara elektrik şebekesi aracılığıyla elektrik gönderilirken ağ üzerinde çeşitli arıza ve kesintilerin meydana gelmesi olası bir durum. Özellikle de yenilenebilir enerjide rüzgâr ve güneş ışığı gibi faktörlere bağlı olarak şebekenin elektrik üretim kapasitesini tahmin etmek oldukça zor. Ancak yapay zekâ algoritmaları sayesinde ağ üzerindeki gerilim, akım ve frekans gerçek zamanlı olarak ölçülebiliyor.
Oluşabilecek Risklerin Erken Tespiti
Enerji faaliyetleri operasyonel süreçlerden saha keşiflerine veya tedarik aşamasına kadar çok yoğun bir güvenlik ve izleme takibi gerektiriyor. Bu kapsamda bakım ve onarım gerektiren sistemlerin tespiti, kullanılan cihaz ve ekipmanların optimize edilmesi, çalışanların güvenliğinin sağlanması yoğun bir eforu da beraberinde getiriyor. Sensörler yardımıyla izlenebilen bu süreçler yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmaları sayesinde öngörülebilir hale gelebiliyor. Böylelikle sürecin risklerine karşı yüksek güvenlik sağlanırken bakım ve onarım maliyetlerinin de düşürülmesi sağlanıyor.
Emisyon Azaltımında Yapay Zekâ Desteği
Enerji sektörü doğası gereği emisyon yoğun bir işkolu. Dolayısıyla sera gazı emisyonlarının düşürülmesinde geniş bir payı bulunuyor. Sektör içerisinde yer alan birçok şirket, doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirerek çevresel etkilerini izlemeyi önceliğine alıyor. Bu kapsamda emisyon ölçümlerinde yapay zekâ teknolojilerini kullanan projeler öne çıkıyor. Yapay zekâ teknolojileriyle donatılmış dronlar sayesinde sera gazı emisyonları eş zamanlı olarak tespit edilip ölçümlenebiliyor.
Başka bir katkı da makine öğrenimi yöntemiyle gerçekleşiyor. Söz konusu akıllı teknoloji teknikleriyle mevcut ve geçmiş hava durumu verileri analiz edilebiliyor, bu sayede özellikle yenilenebilir enerji üretiminde enerji sistemlerinin çalıştırılma zamanı doğru tahminlerle yönetilebiliyor.
Jeotermal Enerjinin Optimize Edilmesi
Jeotermal enerji üretiminde karşılaşılan güçlüklerden biri kuyudibi basınç ve sıcaklıklarının sürekli takibi. Yapay zekâ ve makine öğrenimi ile bu işlem çok daha düşük maliyet ve yüksek verimlilikle gerçekleştirilebiliyor. Söz konusu akıllı teknolojilerin oluşturduğu algoritmalar aracılığıyla sıvı rezervuarındaki basınç ve sıcaklık eş zamanlı olarak izlenebiliyor. Bu sayede jeotermal tesislerdeki üretim senaryoları önceden ve tutarlı verilerle tahmin edilebiliyor.
Dizel Üretiminde Yapay Zekâ Hamlesi
SOCAR Türkiye olarak biz de sürekli gelişen teknolojilerin hızını yakalayarak “T95 Dizel Optimizasyon” projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda tesislerimizde ürettiğimiz dizel ürünün kalitesini belirleyen T95 değerinin sürekli izlenmesinde, makine öğrenmesi tekniklerini kullanmayı amaçladık. Böylelikle hata payını en aza indirmeyi, gerçek zamanlı verileri yakalamayı, üretim sırasında hızlı ve analitik çözümler sunmayı mümkün hale getirdik.
T95 değeri hem kaliteli ürün üretimi hem de ürünün regulatif açıdan optimize edilmesinde standart olarak kullanılıyor. Geleneksel süreçlere baktığımızda, bu değerin yönetilmesinde manuel olarak 8 saatte bir dizel üretim havuzlarından alınan örneklerin incelenmesi, görevli personelin tecrübe ve bilgi birikimine başvurulması ve çeşitli deneme yanılma yöntemleri kullanılıyor. Ancak Dijital Transformasyon ekibimizin ileri analitik ve makine öğrenmesi tekniklerini kullanarak oluşturdukları optimizasyon modeli ile üretimde eş zamanlıÏ olarak verileri toplayabiliyor, bu verileri işleyerek simülasyonlar gerçekleştiriyor ve görevli personelimize sistem üzerinde yapabilecekleri iyileştirmeleri doğrudan sunuyoruz. Kısacası hem zamandan hem de maliyetten büyük ölçüde tasarruf sağlıyoruz.
“Dijital Transformasyon ekibimizin ileri analitik ve makine öğrenmesi tekniklerini kullanarak oluşturdukları optimizasyon modeli ile üretimde eş zamanlı olarak verileri toplayabiliyor, bu verileri işleyerek simülasyonlar gerçekleştiriyor ve görevli personelimize sistem üzerinde yapabilecekleri iyileştirmeleri doğrudan sunuyoruz.”
Özetle, yapay zekanın enerji sektörüne girmesi enerji şirketlerinin ihtiyaç duyduğu verileri analiz etmelerini sağladı. Verilerin izlenmesi, depolanması ve oluşturulan algoritmalar sayesinde birçok risk de önceden tahmin edilebilir oldu. Diğer yandan maksimum verim ve minimum maliyet ile süreçlerin optimize edilmesi mümkün hale geldi. Bu gelişmeler odağında, başta enerji sektörü olmak üzere yapay zekâ teknolojilerinin gelecekte birçok iş kolunda önemini artıracağı neredeyse kesin.
SOCAR Türkiye olarak biz de işimizin her aşamasında akıllı teknolojileri odağımıza alıyoruz. Tüm paydaşlarımız için değer yaratma vizyonumuzla önümüzdeki dönemde yine yapay zekâ ve makine öğrenimi destekli projelerde yer almayı hedefliyoruz.

Sosyal Medyada Paylaş

Bağlantı panoya kopyalandı
Etiketler:

İlginizi Çekebilir

5 dk
2024’te Öne Çıkacak 5 Dijital Dönüşüm Trendi
Dijital Dönüşüm 16.02.2024

2023’te büyük bir ivme kazanan teknolojik ilerlemeler, 2024 yılında da devam edecek. İşletmeler de geleceğe adını yazdırabilmek için bu gelişmelere ayak uydurmaya ç ...

Devamı

4 dk
Üretken Yapay Zekânın Hukuki Sınavı: Fikri Mülkiyet Tartışmaları
Dijital Dönüşüm 20.12.2023

Yapay zekâ hayatımızdaki yerini gün geçtikçe daha da sağlamlaştırıyor. Yapay zekâ (AI) sistemleri şaşırtıcı bir hızla gelişiyor, üretimi giderek daha kolay ve uygun maliyetli ha ...

Devamı

6 dk
İnsan Odaklı Teknolojilerin Çağı: Endüstri 5.0 Ne Anlama Geliyor?
Dijital Dönüşüm 19.12.2023

Tüm dünyada Endüstri 5.0 kavramına yönelik gitgide artan bir merak var. Sanayileşmenin bir sonraki adımı olarak görülen Endüstri 5.0 insan merkezli, yapay zekâ ile birlikte çalı ...

Devamı

7 dk
Fırsatlar ve Riskler: İş Hayatında Üretken Yapay Zeka (Generative AI)
Dijital Dönüşüm 18.12.2023

Teknolojik ilerlemelerle birlikte iş dünyasında yepyeni bir döneme giriş yapıyoruz: üretken yapay zekâ (generative AI). Bu yenilikçi teknoloji, sadece rutin görevleri otomatikle ...

Devamı