
Ekolojik Ayak İzi Nedir? SOCAR Türkiye’de Gerçekleştirilen Ekolojik Çalışmalar Neler?
Var olduğumuz sürece, gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerin doğaya bir maliyeti oluşuyor. Bu maliyetin doğa üzerindeki etkisi ve biyolojik kapasitenin ne kadar aşıldığı ekolojik ayak izi ile hesaplanıyor. Sürdürülebilir geleceğe giden yolda ekolojik ayak izinin azaltılması hayati bir rol oynuyor. Peki ekolojik ayak izi nedir? Nasıl hesaplanır? Biz neler yapıyoruz? Hadi gelin bu soruların yanıtlarına birlikte göz atalım.
Ekolojik ayak izi nedir?
Tıpkı yürürken bıraktığımız ayak izleri gibi ekolojik ayak izi de faaliyetlerimiz sonucu oluşan çevresel etkileri ifade ediyor. 1990’ların ortalarında geliştirilen bu sürdürülebilirlik göstergesi, ekosistem ve doğal kaynaklara olan talepleri temsil ediyor. Bir başka deyişle kişi veya toplulukların yaşam tarzının ve tüketim alışkanlıklarının doğaya ne kadar etki ettiğini gösteriyor. Aynı zamanda biyolojik çeşitliliği koruma, karbon emisyonlarını azaltma ve doğal kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanma gibi sürdürülebilirlik hedeflerini anlamak ve değerlendirmek için de büyük öneme sahip.
Ekolojik ayak izini oluşturan en büyük bileşen karbondur. Bu nedenle sıklıkla karbon ayak izi ile karıştırılıyor. Birbirleriyle iç içe geçmiş olsalar da aslında bu iki kavramın ele aldığı konular farklı. Karbon ayak izi, faaliyetlerimiz sonucunda ortaya çıkan karbon salımını ifade ediyor. Ekolojik ayak izi ise bunun ne kadarının ormanlar tarafından temizleneceğini hesaplıyor.
Ekolojik ayak izi nasıl hesaplanır?
Ekolojik ayak izi, gezegenin biyolojik kapasitesinin ne kadar aşıldığını gösteriyor. Yani dünyanın bizim ihtiyaçlarımızın ne kadarını karşılayabileceğini tespit etmeye yarıyor. Sürdürülebilir bir gelecek için bu hesaplamanın önemi büyük.
Biyolojik kapasite, bir ekosistemin doğal kaynaklarını yeniden üretme ve insan faaliyetlerinin neden olduğu ekolojik baskıyı karşılama yeteneği demek. Yani kaynakların kullanım hızı ile doğal olarak yeniden üretilme hızı arasındaki dengeyi gösteriyor. Kapasitenin ekolojik ayak izine eşit veya yüksek olması, canlıların yaşamlarını sürdürebilecekleri anlamına geliyor. Bu nedenle ekolojik ayak izinde esas amaç oranı düşürmektir. Biyolojik kapasitenin düşük olduğu durumlar ise doğal kaynakların yetersiz kalmaya başladığını gösterir.
Ekolojik ayak izi hesaplanırken aşağıdaki formül kullanılıyor:
Ekolojik Ayak İzi = Tüketim x Üretim Alanı x Nüfus
Ekolojik ayak izi bireyler ve toplumlar için hem ayrı ayrı hem de bütünleşik olarak hesaplanabilir. Sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseyip işe bisiklet ile gidip gelen bir kişi, ulaşımını özel aracıyla sağlayan kişiye göre daha düşük ekolojik ayak izine sahip olur. Yenilenebilir enerjiye ve yeşil teknolojilere yatırım yapan işletmeler de fosil yakıtlara bağlı enerji kullananlara göre daha düşük ekolojik ayak izine sahiptir.
“Sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseyip işe bisiklet ile gidip gelen bir kişi, ulaşımını özel aracıyla sağlayan kişiye göre daha düşük ekolojik ayak izine sahip olur.”
Ekolojik ayak izi, karbon ayak izi, tarım arazisi ayak izi, orman ayak izi, otlak ayak izi, yapılaşmış alan ayak izi ve balıkçılık sahası ayak izi bileşenlerinden meydana geliyor. Fosil yakıtların yanmasıyla ortaya çıkan karbon, ekolojik ayak izinin yarısından fazlasını oluşturuyor.
Ekolojik ayak izi nasıl azaltılabilir?
Ekolojik ayak izini anlamak, sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir. Çünkü dünya nüfusu arttıkça doğal kaynaklar tükenmeye devam ediyor. Yakın gelecekte ekolojik ayak izi sınırlarımıza ulaşma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle kişisel yaşam tarzlarımızı ve toplumsal alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, daha çevreci ve sürdürülebilir bir gelecek için önlem almak gerekiyor.
SOCAR Türkiye'de ekolojik ayak izimizi nasıl azaltıyoruz?
SOCAR Türkiye olarak çevresel etkilerimizi azaltarak biyoçeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması için çalışıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın rehberliğinde düşük karbonlu enerji geçişine öncülük ediyoruz. Karbonsuzlaşma stratejimiz kapsamında 2035 yılı itibarıyla Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında yüzde 40 azaltım, 2050 yılı itibarıyla ise net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz.
SOCAR Türkiye olarak faaliyetlerimizin doğası gereği ortaya çıkan sera gazı emisyonlarımızın azaltılmasını hedefleyen çalışmalarımızın iki ana odağı, bulunuyor. Bunlar, enerji tüketimini azaltmak ve enerji ihtiyacını mümkün olduğunca alternatif enerji kaynaklarından elde etmektir. Tüm iyileştirmelerin merkezi yönetildiği “Değer Benim Platformu” altında aralıksız sürdürülen enerji verimliliği ve dijitalleşme odaklı değer yaratma çalışmalarımız bu konuda ön plana çıkıyor.
2022 yılı boyunca Değer Benim Programı kapsamında sürdürülebilirlik, üretim artışı ve kapasite kullanımına etki eden projelerimizi hayata geçirmeye devam ettik. Sürdürülebilirliğe pozitif etkisi olan 56 projemiz ile 2022 yılında; 29 bin MW elektrik, 17 bin ton doğal gaz, 16 bin ton fuel gaz ve 108 bin ton su tasarrufu sağladık.

SOCAR Türkiye olarak karbon ayak izini hesaplamak ve raporlamak için başlattığımız Green Meter projesi ile karbon emisyonlarını kaynak ve tesis bazında ölçümlüyoruz. Enerjisini yeşil enerjiden sağladığımız genel merkez binalarımız ve depolama tesislerimiz gibi toplam 22 tüketim noktasının karbon emisyonlarını SOCAR Green Meter Portalı ile takip ediyoruz.
Sürdürülebilirlik yaklaşımımız kapsamında insana, topluma ve çevreye fayda sunmak için çalışanıyoruz. ISO 14064 standardı çerçevesinde Green Meter projesi ile aylık raporlama yaparak karbon ayak izinin yönetilmesini hedefliyoruz. Tesis bazlı kaynağa dayalı raporlamayla karbon ayak izinin azaltılmasının planlanması, yönetilmesi ve önceden tanımlanan hedeflere ulaşılmasını amaçlıyoruz. SOCAR Türkiye olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm şehirlerdeki tesislerimizi kapsayan Green Meter projesi kapsamında aylık ve yıllık, lokasyon bazlı, tesis bazlı ve kaynak bazlı raporlama yapabiliyoruz.
Mavi İklim Elçileri Projesi
Çevresel sorunlarla mücadelede bireyler ve kurumların aktif rol alması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda DenizTemiz Derneği/TURMEPA ile denizcilik sektöründe kadınların öncülüğünü artırmayı, iklim değişikliğiyle mücadelede farkındalık yaratmayı, denizlerin ve biyoçeşitliliğin korunmasını hedefleyen Mavi İklim Elçileri Projesi’nde yer aldık. Tüm çalışma arkadaşlarımıza bu alanda farkındalık kazandıracak eğitimler verdik. Sürdürülebilir iklim, temiz deniz, sıfır atık konularında kurumsal çözümlerle sürece katkı sağlamaya çalıştık. Ayrıca proje kapsamında gerçekleştirdiğimiz kıyı temizlikleriyle yaklaşık 1,1 ton atık topladık. Bugünün enerjisiyle daha güzel yarınlar için çalışmaya devam ediyoruz.