
Yenilenebilir Enerji Teknolojisi: Rüzgâr Türbini Çeşitleri Nelerdir?
Rüzgâr enerjisi, yenilenebilir enerjiye geçişte en önemli kaynaklardan biri. Rüzgâr türbini teknolojisi, temiz ve sürdürülebilir yapısıyla ön plana çıkan rüzgârın elektriğe dönüşmesini sağlıyor. Genellikle rüzgârın güçlü olduğu açık alanlarda kullanılan bu türbinlerin birden fazla çeşidi bulunuyor. Peki rüzgâr türbini nasıl çalışır? Çeşitleri nelerdir? Bu soruların yanıtlarını sizin için derledik. Birlikte bakalım.
Rüzgâr türbini nasıl çalışır?
Rüzgâr türbinleri, rüzgârdaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye sonra da elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir. Bir rüzgâr türbini genel olarak kule, jeneratör, hız dönüştürücüleri, elektronik parçalar ve kanatlardan oluşur. Kullanım alanlarına göre farklı boyutlara sahip olabilen türbinlerin performansı, rüzgâr hızı ve kanatların uzunluğuna göre değişebilir. Rüzgâr türbinleri, basit bir çalışma mantığına sahip olsalar da yüksek miktarda elektrik üretimi yapabilirler.
“Rüzgâr türbinleri, rüzgârdaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye sonra da elektrik enerjisine dönüştüren sistemlerdir.”
Rüzgâr türbinlerinin çalışma prensibi şu şekilde:
- Rüzgâr, bir rotor (türbinin dönen kısmı) etrafında bulunan kanatların dönmesini sağlar.
- Dönmenin etkisi, rotora bağlı olan jeneratörü çalıştırır.
- Jeneratör, mekanik enerjiyi dönüştürerek elektrik üretir.
- Elde edilen enerji, çeşitli yöntemlerle depolanabilir veya doğrudan alıcıya ulaştırılır.
Rüzgâr türbini çeşitleri nelerdir?
Rüzgâr türbinleri, birbirlerinden farklılaşan birçok özelliğe sahip olabilir. Dönme eksenlerine, devirlerine, güçlerine, kanat sayılarına, rüzgâr etkisine, dişli özelliklerine ve kurulum konumlarına göre sınıflandırılabilirler. Ancak rotorların dönüşüne göre yatay ve dikey eksenli olmak üzere iki temel çeşidi bulunur. Şimdi gelin bu çeşitlere yakından bakalım:
Yatay eksenli rüzgâr türbinleri (YERT)
Uçak kanatlarına benzeyen bir yapıda olan yatay türbinler, ticari olarak en sık kullanılan çeşitlerdir. Rüzgârın esme yönüne paralel olarak yerleştirilirler. Kanatları ise rüzgâra dik olarak konumlandırılır. Kullanılan kanat sayısı azaldıkça dönme hızı da artar. Böylelikle türbinin verimliliği de yükselir. Çoğunlukla üç kanatlı olan yatay eksenli rüzgâr türbinleri, büyük miktarlarda elektrik üreten rüzgâr çiftliklerinde kullanılır.
Dikey eksenli rüzgâr türbinleri (DERT)
Dikey bir rotorun üstüne ve altına bağlanan kanatlardan oluşan rüzgâr türbinleridir. Yatay eksenli olanlara göre daha düşük verimliliğe sahip olan bu türbinler, ticari kullanımdan ziyade deneyler için üretilir. Yere yerleştirilebildiği için kuleye ihtiyaç duymaz. Rüzgârın yönüne göre çevrilebilen yapısıyla da dümen sistemi gerektirmez. Dikey eksenli rüzgâr türbinlerinin Darrieus ve Savonius olarak iki farklı türü vardır.

Darrieus tipi:1931 yılında Fransız mühendis George Darrieus tarafından tasarlanan türbinlerdir. Dikey eksende dönen rotoru ve kanatları, rüzgârın etkisiyle dönerek mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürür. Dikey eksende dönme özellikleri sayesinde yüksek hızlı rüzgârlarda da etkili olabilirler. Ancak başlangıç hızları düşük olduğu için daha yavaş rüzgârlarda çalışmaları zor olabilir. Öte yandan bu rüzgâr türbinleri genellikle daha kompakt ve görsel olarak çekici bir tasarıma sahiptirler.
Savonius tipi:Savonius rüzgâr türbini, dikey eksende dönen iki yarım silindirden oluşur. Bu türbinler, basit tasarımları ve düşük bakım gereksinimleri ile yavaş rüzgârlarda dahi etkili olabilirler. Ancak yatay eksenli rüzgâr türbinlerine göre verimlilikleri daha düşüktür. Bu nedenle çoğunlukla su pompalama gibi düşük enerji gerektiren işlemleri karşılamak ve rüzgâr ölçümü yapmak için kullanılırlar.
Temiz enerjinin gücüne inanıyoruz
SOCAR Türkiye olarak sektörde öncü konumumuzla yenilenebilir enerjinin kullanımını yaygınlaştıracak projeler geliştiriyoruz. Petkim RES projemizle toplam üretim kapasietsi 51 MW güce sahip 17 adet rüzgâr türbini ile Aliağa’daki tesislerimizin enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyoruz. Yenilenebilir enerji alanındaki en önemli yatırımımız olan Petkim RES, yıllık üretim miktarıyla 40 bin hanelik elektrik tüketimini karşılama potansiyeli taşıyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası’na (I-REC) sahip olan Petkim RES ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca her yıl yaklaşık 120 bin ton sera gazının atmosfere karışmasına engel oluyoruz.
Karbonsuzlaşma stratejimiz kapsamında karbon emisyonunu 2025’e kadar yıllık ortalama %1 azaltmak için enerji verimliliği, elektrifikasyon ve kaynak yönetimi alanında çalışmaları hayata geçiriyoruz. Hedefimizi 2035 itibarıyla yüzde 40 karbon emisyonu azaltımı ve 2050 itibarıyla da net sıfır emisyon olarak belirledik. Bugünün enerjisiyle daha güzel yarınlar için çalışıyoruz.